Papillomavirüslerinin kanserojen olduğu 1930 yılında gösterilmiştir. HPV’nin rahim ağzı kanserinin ana sebebi olduğu ancak 1990’lı yıllarda ispatlanabilmiştir.

CIN (SIL) dereceleri arasında geçiş yıllar alan bir süreçtir. Yani bir kişi pazartesi günü CIN 1 iken Salı günü CIN 2 olmaz. Bir kişide aynı anda farklı hücresel değişiklikler de bir arada olabilmektedir. Rahim ağzının bir kısmında CIN 3 bir kısmında CIN 2 ya da CIN 1 birlikte gözlenebilmektedir. CIN 3 olduktan bir sonraki aşamada hücresel değişiklikler artık bazal membran tabakasına ulaşır ama burayı aşmaz ve karsinoma in situ dediğimiz durum meydana gelir. Karsinoma in situ demek rahim ağzı kanserine artık çok yakınsınız demektir. Bu aşamadan bir sonraki aşama artık kanser hücrelerinin bazal membranı aşması ve rahim ağzı kanserinin gelişmesidir.

Rahim ağzı kanseri en sık kanlı akıntı, ilişki sonrası kanama, düzensiz kanama, menopoz sonrası kanama şeklinde kendini belli eder. Hastaların %28’i anormal smear bulguları ile başvurur. Hastalık ilerlemiş ise pelvis kemiklerinin ve idrar yolları tutulumuna bağlı siyatik ağrısı, bacak ödemi ve böbrek kanallarında genişleme (hidronefroz) şeklinde de bulgu verebilir.

Serviks kanserinin tedavisi hastalığın evresine göre belirlenir. Erken evrede ameliyat daha ileri evrelerde radyoterapi ve kemoterapi uygulanır.